Hangisi daha önemli: Pastayı büyütmek mi, bölüşmek mi?
Bazıları gelir dağılımının çok önemli bir sorun olduğunu düşünür. Hatta gelirin ne kadar olduğundan çok gelirin nasıl dağıtıldığı üzerinde tartışılır ve çoğu kişi Türkiye’de gelir dağılımının kötü olduğuna inanır.
Bir ülkedeki gelir dağılımını gösteren çeşitli göstergeler mevcuttur. Bunlardan biri Kişisel Gelir Dağılımı sonuçlarıdır. Bu gösterge nüfusun farklı gelir düzeylerine sahip yüzde 20’lik dilimlerinin pastadan ne kadar pay aldıklarını gösterir. Yukarıdaki tabloda farklı gelir seviyesine sahip ülkelerdeki kişisel gelir dağılımı gözükmektedir. Buna göre Türkiye’de nüfusun en zengin yüzde yirmilik kısmı gelirin yüzde 47’sini, en fakir yüzde yirmilik kısmı ise sadece yüzde 5’ini almaktadır. Bu durum bir adaletsizlik hissi uyandırsa da, dağılımın ABD’deki dağılımdan pek farklı olmadığı görülmektedir. Keza Kanada ve Kırgızistan’daki gelir dağılımı da birbirine yakındır.
Eğer gelir dağılımının önceliği var ise Kanada’da yaşamak ile Kırgızistan’da yaşamak ya da ABD’de yaşamak ile Türkiye’de yaşamak arasında bir fark olmaması gerekir. Halbuki hepimiz biliyoruz ki, seçme şansı olsa, çoğu kişi Kanada’da yaşamayı, Kırgızistan’da yaşamaya; ABD’de yaşamayı Türkiye’de yaşamaya tercih eder. Çünkü ABD’de en fakir olarak pastadan alacağı yüzde 5’lik pay Türkiye’de alacağı yüzde 5’lik paydan büyük olacaktır.
Özetle, üretmek bölüşmekten daha önemlidir. Pastamız çok küçük ise onu eşit paylaşmak kimseyi memnun etmeyecek, çoğu kişi büyük bir pastanın küçük bir oranını almayı tercih edecektir.