Kafam çok karışık, çooook
Ergenekon ve ona bağlı davalar hakkında kafam çok karışık. Kim haklı kim haksız bir türlü karar veremiyorum. Bir grup olan biten herşeyi silahlı kuvvetler ile ilişkilendirirken, karşı taraf da körlemesine silahlı kuvvetleri savunuyor.
Zaten bana göre bu dava ile ilgili en büyük sorun, davanın yargılanan kişilerin suçlu mu suçsuz mu olduğunun tesbit edilmesinden çok iki taraf arasındaki bir güç mücadelesine dönüşmüş olması. Bu nedenle akıllar pazara çıkmış durumda. Her iki taraf da iddialarına mantıksal bir dayanak bulmaya çalışmıyor.
Bu toz duman içinde konuyla ilgili -en azından benim gördüğüm- en iyi iki rehber Gareth Jenkins’in Between Fact and Fantasy: Turkey’s Ergenekon Investigation adlı çalışması ve Pınar Doğan ve Dani Rodrik tarafından hazırlanan http://cdogangercekler.wordpress.com/ isimli blog.
Jenkins’in raporuna karşı Cengiz Candar eski Finladiya Cumhurbaşakanı’ın rapor hakkında ‘silahlı kuvvetleri temize çıkarma belgesi’ dedigini yazdı. Rodrik ve Doğan’ın sitesi çıkınca da bazıları ‘Rodrik zaten asker kaçağı’ dediler. Tabii ki her iki karşı çıkışı da anlamlı bulmak mümkün değil. Hiçbirinde Jenkinis’in raporu ve Rodrik’in blogundaki iddialara karşı anlamlı bir cevap yok.
Kafam bu konuda çok karışık, çooook.
5 Yorum
?
ben sanırdım ki akademisyen kimliği olanlar şayet ideolojik ya da kanbağı yoksa bir takım olaylara daha kapsamlı ve ciddi bakarlar. ancak malesef hocam siz de bunu göremedim bu yazınızda ve ciddi bir hayal kırıklığına uğradım.
iki önemli kaynak dediğiniz kaynaklardan birinin yazarı bu davada en önemli sanıklarından çetin doğanın kızı tarafından hazırlanan ve bolca yalan yanlış bilgiyi güya sözüm olan “gerçekler” kılıfı adı altında sunuyor. hoş bunu bahsettiğiniz sitede türkçe yapıyorlar ve biz türkler işin ne kadar sulandırılmaya çalışıldığını anlıyoruz ama aynı kişinin hezeyan ve yalan dolu ingilizce yazısını http://www.foreignpolicy.com/articles/2010/04/06/how_turkey_manufactured_a_coup_plot?page=0,1 adresinden okumak mümkün. dani rodrik`in nufüzunu kullanıp foreign policy de yazılan yazıda taraf gazetesinden “dinci gazete” olarak bahsediliyor bu en bayağı yalan. benzer yalanları zaten hergeçen gün çıkan ses kayıtlarında,binlerce sayfa iddianamelerde, ya da gata yollarında tüketilen ömürlerde görüyoruz. hal böyle iken davanın taraflarından biri tarafından oluşturulan yığınla yalan bilgiyi nasıl olurda güvenilir yahut en iyi rehber adı altında sunarsınız anlam veremiyorum hocam.
insanların size olan güvenlerini,liberal ve demokratik duruşunuzu nasıl bir kalemde üstünü çizmeye çalışırsınız anlamıyorum. yapılanları görmemek için hakkaten ideolojik bir körlüğe hitiyacımız olmalı ya da yukarıda da bahsettiğim gibi bu tarafların damadı ya da kızı olmalıyız.
nasıl bir hukuk anlayışımız var ki darbe ile suçlanan insanlar yargılanamıyor.çağırıldıkları mahkemeye f-16 jetlerini gönderiyor,kimisi hasta oluyor ve gizli telefon konuşmalarında “bizimkisi başka hastalık” deyip dalga geçebiliyorlar.
tarih zaten gösterecek neyin doğru kaynak olduğunu.
rodrik her nekadar balyoz davasinin sanigi generel cetinin damati olsada cok kibar ve anlasilir bir sekilde baransu ya uc soru sormayi ve onun da uc soru sormasini teklif etti,ama reddedildi.
diger bir sey,amerikalilarda reasonable doubt denen bir sey var.varsa serbestsiniz.bizde ufak suphe varsa icerdesiniz.
belkide bu insanlarin bir bolumu suclular,ama erzincan savcisinin iceride olmasini,gazetecilerin icerde olmasini anlamak zor.hapishanede kanserden olen adamin hesabi hala verilmedi;ergenekonun finansoru diye tutuklanan adam hastane parasini bile odeyemecek sekilde oldu.
herkesin kafasi karisik,cople saman karismis durumda,belkide amacda o.
Yavuz Bey iyiki yazmıssınız. Benim yazdıklarıma cok iyi bir ornek teşkil ediyorsunuz.
1- Belli ki siz bu davada iddia makamının taraftarısınız. Sizin gibi duşunmeyeleri aşağılayıcı ifadelerle (kapsamlı ve ciddi bakamayan kişi) ötekileştirmeye çalışıyorsunuz. Herkesi kendiniz gibi ‘taraftar’ goruyorsunuz. (Ya benimsin ya toprağın) Sizin için hüküm zaten verilmiş. Siz infazı bekliyorsunuz.
2- Siz de diğer taraftarlar gibi benim gösterdiğim referanslardaki iddialara somut delillerle karşı çıkmak yerine ‘O onun kızı’, ‘O bunun damadı’ gibi ifadelerle (ki bu bilgiler zaten web sitesinde yazıyor) yazı yazanların kişilikleri uzerinden bir yere varmaya çalışıyorsunuz.
Yavuz Bey yazdığınız yprumlar diğer taraftar arkadaşlarınız arasında hoş karşılanıyor olabilir. Ama benim gibi sadece konuyu anlamaya çalışanları doğrusu ikna etmiyor.
Bunu farklı vesilelerle de yazdım. Son yıllarda çeşitli vesilelerle insanlar suçlanıyor. Sonra itham edilen kişilerden suçsuzluklarını ispat etmeleri bekleniyor. Sanıklar hakkında güçlü delliler var deniyor. İnsanlar yıllarca içeride tutuluyor. Ama Bir iddianame hazırlanamıyor. Sadece Ergenekon davası ile ilişkili değil. Elektrik idaresi yazlık evlere yüklü fatura gönderiyor. İtraz eden vatandaşa ‘kullanmadığını ispat et’ diyor. Vergi dairesi ceza gönderiyor. İtiraz eden vatandaşa ‘Kazanmadığını ispat et’ diyor. Bunun adı hukuk değildir. Yargısız infazdır.
Davanın adı Ergenekon olabilir ya da basit bir vergi davası olabilir. Önemli olan adil çalışan bir hukuk sisteminin oluşturulmasıdır. Bu da taraftar bakış açısıyla oluşturulamaz.
murat cokgezen
ergenekon hakkında yeni bir kaynak daha buldum. Bir Ergenekon Rehberi. Hicbir taraf savunulmuyor. Hiçkimse suçlanmıyor. Sadece olaylar derli toplu veriliyor. Konuyla ilgilenenler aşağıdaki adresten ulaşabilirler
http://www.fas.org/irp/world/turkey/ergenekon.pdf
sayın hocam herkesin kafası karışık.ergenekon davası gerçekten güç gösterisine dönüştü.tarafsız olmaya çalışıyorum.ama şuda gerçekki ordumuz maalesef hukuk dışı bir çok olaya karışmış durumda.bazı belgelerin doğruluğunu jandarma kriminal bile kabul etti.yalnız taraf olduğum konu tam bir demokrasi.
bu arada kitabınızıda okudum ilk kitabınızı homoekonomikus’u ikincisini de en yakın zamanda okuyucam.sormak istediğim bir şey var hocam.kendi çapımda bir blog yazıyorum ufak tefek basit yazılar.konusu ekonomi oluyor genelde.yazmadan önce sizinle paylaşsam yorumda bulunurmusunuz ?