Dine devlet müdahalesi ve Aleviler
Alevi Bektaşi Federasyonu öncülüğünde Türkiye’nin çeşitli illerinden Ankara’ya yürüyen Alevi vatandaşlar, Ankara’da bir miting gerçekleştirdiler. Mitingde, “Cemevleri’nin ibadet merkezi olarak tanınması, zorunlu din derslerinin ve Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması, Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesi” gibi temel talepler bir kez daha dile getirildi.
Türkiye’de devlet önce vatandaşlardan hangi dine mensup olduğuna bakmaksızın vergi toplayıp, sonra Diyanet İşleri Başkanlığı ya da ilgili bakanlıklar aracılığıyla bunları dini kurumlara aktarıyor. Kaynakların hangi dinin mensuplarına, hangi kriterlere göre dağıtılacağı, ilgili kurumların başında bulunan kişiler ve baskı gruplarının güçleri tarafından belirleniyor.
Türkiye’de bu dağılımın sonuçları birçok kişiyi memnun etmiyor. Zaten etmesi de beklenemez. Düşünsenize, Türkiye’de yaşayan binlerce dinsizden vergi toplanıp imamlara maaş veriyorsunuz. Bu uygulamadan ateistlerin nasıl memnun olmasını bekleyebilirsiniz ki?
Pratikte ise, özellikle Alevi Müslümanların bu uygulamaya ciddi itirazları var. Onlar, Diyanet tarafından Alevi köylerine imam atandığını, Cemevlerine ‘ibadethane değildir’ diyerek ödenek ayrılmadığını, liselerdeki zorunlu din derslerinde fiiliyatta sadece Sünni inancının öğretildiğini iddia edip, bu uygulamaya karşı çıkıyorlar.
Halbuki devlet dinden elini çekse, bizden dini hizmetler için vergi almasa, herkes elinde kalan parayı beğendiği ibadethaneye bağışlasa bu sorunlar ortadan kalkar. Ayrıca, her ibadethane daha çok bağış toplamak için birbirleriyle hizmet yarışına girer, dini hizmetlerin kalitesi de yükselir.