Herşeyin bedeli var

Deniz Feneri Derneği ile ilgili davada RTÜK Başkanı Zahit Akman ile ilgili iddiaları dile getiren Doğan Grubu yayın organları Başbakanı kızdırdı. Başbakan, Doğan Grubu gazetelerinin, CNN-Türk için istenen yayın hakkı RTÜK tarafından verilmediği için Akman’a saldırıldığını iddia etti.

Yayın hakkı gibi yasalarla yaratılan varlıkların özel kuruluşlara devrinde iki yöntem var: Açık arttırma ile satış ve ilgili otoritenin iznine tabi devirler. Birinci yöntemde, bileğine güvenen, en çok parayı veren yayın hakkını alıyor. Her alışverişte olduğu gibi para ödendikten sonra alıcının satıcı olan devlet ile mülkiyet hakkı konusunda hiçbir işi kalmıyor. Herkes memnun. İkinci yöntemde ise, suyun başını tutanlar –ki bu çoğunlukla hükümetler oluyor- güç kazanıyor. Yayın hakkı çoğunlukla politikacıların insafına kalıyor. Yayın hakkına sahip olabilmek için başka bedeller ödemek gerekiyor.

Türkiye’de 1990’lı yıllardan beri ‘Frekans İhalesi’ masalı dinliyoruz ama nedense 10 yıldan fazla süredir ihale bir türlü yapılamıyor. Halen yayın hakkını kullananlar para vermekten kurtulduklarını düşünerek bu işi kurcalamıyorlar. Tabi bu durum siyasilerin elini güçlendiriyor ve yayıncılar yayın bedelini başka türlü ödemek zorunda kalabiliyorlar.

Yorum yapın