Zahit Akman Şov
Düzenleme kurulları son yıllarda hayatımızın değişmez bir parçası. Bankacılık, telekomünikasyon, enerji, radyo-televizyon gibi birçok alanda ‘Bağımsız’ düzenleme kurullarımız var. Acaba bunların ‘Bağımsız’ olmaları, ‘Bağımsız’ kalmaları ne kadar mümkün?
Türkiye’de bu kurulların yöneticileri büyük ölçüde siyasi iktidarlar tarafından atanıyor. Bu nedenle söz konusu kurulların siyasi iktidarlardan bağımsız olması mümkün gözükmüyor. Ama bunu şimdilik bir kenara bırakıp ihmal edilen bir konuya geçelim.
Ekonomi ders kitapları bize, düzenlemeye tabi olan firmaların bir şekilde düzenleme otoritelerini ‘kafalamaya’ çalıştıklarını söyler. Böylece, düzenleme otoritelerinin kendi aleyhlerine kararlar almasını engeller, rakiplerine karşı avantaj elde edebilirler. Şimdi bu da nereden çıktı diyebilirsiniz.
Kanal D’de Esra Ceyhan’ın programına çıkan RTÜK Başkanı Zahit Akman türkü söylemiş. Malum, daha önce de Beyaz Şov’da da nikah kıymıştı. Yakında bir kanalda Can Dündar tarafından hazırlanmış ‘Zahit Akman Belgeseli’ izleyebiliriz. Hani ‘üç yaşında ata bindi. Beş yaşında ava gitti’ cümlelerinin etkileyici bir fon müziği ile süslendiği cinsten. Sonra bir de bakmışsınız Zahit Akman, Ahmet Ertürk gibi şöhret olmuş. O zaman Akman’ın kendisini şöhrete ulaştıran kanallarla ya da program yapımcılarıyla arasına nasıl bir mesafe koyacağı tartışılmaz mı?