İlaç oyunları
4 Ocak tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan habere göre Pfizer ‘Cabergolin’ adlı etken maddeyi kadınlara pahalı, Parkinsonlu yaşlılara daha ucuz fiyata satıyormuş. Bu haber bana 2000 yılındaki seçim kampanyasında Başkan adayı Al Gore’un ilaç şirketlerine aynı konuda yönelttiği eleştiriyi hatırlattı. Gore, annesi ve köpeğinin eklem iltihabı için aynı ilacı kullandığını fakat annesinin ilacının 108, köpeğinin ilacının 37.8 dolar olduğunu söylemişti
İlaç şirketlerinin karlarını arttırmak amacıyla farklı fiyatlardan mal satma stratejisi dünyanın her yerinde tüketicinin tepkisini çekiyor. İlacı yüksek fiyattan alan tüketiciler ‘madem daha ucuz fiyattan satmaları mümkün, neden bize pahalı fiyattan satıyorlar?’ diye şikayet ediyorlar.
İlaç şirketlerinin en büyük maliyeti araştırma geliştirme harcamaları. İlacın kendisini üretmenin maliyeti ise çok düşük. Yüksek sabit maliyetleri çıkartabilmek için ilaç firmaları mümkün olduğunca çok sayıda ilaç satıp gelirlerini maksimize etmeye çalışıyorlar. Bunun bir yolu da ilaca farklı fiyat ödemeye razı her bir tüketiciye mümkün olan en yüksek fiyattan satmak. Haberde yer alan olayda firmanın stratejisi muhtemelen ilacı daha düşük gelire sahip olan yaşlılara daha fazla satabilmek. Bu fiyatlama stratejisi tüketicinin aleyhine mi?
Bu soruya cevap vermek için ‘etkin maddesi aynı olan iki ilaç da aynı fiyattan satılsaydı ilaç kullananların sayısı nasıl değişecekti?’ sorusunun cevabını vermek lazım. Firma tek bir fiyat uygulamak zorunda kalsaydı bu fiyat büyük ihtimalle yüksek olana yakın olacak. Bu durumda düşük gelirli olan yaşlı hastalar ilacı alamayacaklar. Yani, ilaçların farklı fiyatlardan satılması hem firmanın hem de tüketicinin lehine.
Aslında tüketicilerin bu fiyatlama stratejisini arbitrajla delme imkanları mevcut. Gerçekten her iki ilaç aynı ise kadın hastalıklarından muzdarip olanlar, Parkinson hastalarının kullandığı ilacı alıp kullanabilirler. Al Gore da iki ilacın aynı olduğunu düşünüyorsa ilaç üreticisini suçlamaktansa köpeğine aldığı ilaçtan iki kutu alıp birini annesine vermedi?
3 Yorum
Firma tek bir fiyat uygulamak zorunda kalsaydi bu neden yuksek olana yakin olsun? Sonucta bu bir fiyat farklilastirmasi olayi ve tuketici rantini ureticiye aktaran bir olay.
fiyat denge noktasindan farkli bir yere tasiniyorsa ya tuketicinin ya da ureticinin ya da her ikisinin birden aleyhine bir durum vardir.
Fiyat farklilastirmasi arbitraja imkan olmayan yerlerde yapilir. Firmalar urunleri kopege / insana ozel kilmak icin iclerine farkli ekstra maddeler de katiyor olabilirler. Ayrica Al Gore’un en az bizim kadar akilli bir adam oldugunu varsayiyorum.
Yalniz kadinlara pahali parkinsonlulara ucuz nasil satiyorlar onu anlamadim.
sondan baslayayım
s.1- kadinlara pahali parkinsonlulara ucuz nasil satiyorlar onu anlamadim
c.1- Soru nasıl mı nedne mi anlamadım. Ama nasıl diye soruyorsanız cevap basit: farklı marka adı altnda.
Eğer neden diye soruyorsanız, tabii bunu en iyi ilaç şirketi bilir. ama benim tahminim parkinson hastaları yaşlı. o yüzden çoğunlukla gelirleri düşük. O yüzden fiyat ucuz olsa gerek.
s.2- Firma tek bir fiyat uygulamak zorunda kalsaydi bu neden yuksek olana yakin olsun?
c. 2- öncelikle dikkatli okusanız ben öyle olur demedim. Öyle olması muhtemel dedim.
Al Gore’un durumunda insanlara ilacı daha pahalı satıyorlar cunku insanlar kendileri için köpeklerine göre daha fazla para ödemeye razılar. İlacı kullanan insan sayısının köpek sayısından fazla olduğunu düşünürsek yüksek fiyata yakın olma ihtimali daha yüksek gibi geliyor bana. Aynı şey Türkiyedeki durum için de gecerli. Hem yaşlıların geliri düşük hem de parkinsonlu hasta saysı kadın hastalıklarına göre daha az.
Ayrıca tek fiyat uygulanması durumunda belirlenen fiyat, fiyat farklılaştırası durumunda düşük olarak belirlenen fiyatın bir birim bile üzerinde olsa, marjindeki tüketici ilacı alamayacağı için tek fiyat uygulaması refah kaybına neden olacaktır.
s. 3- Fiyat farklilastirmasi arbitraja imkan olmayan yerlerde yapilir. Firmalar urunleri kopege / insana ozel kilmak icin iclerine farkli ekstra maddeler de katiyor olabilirler.
c. 3- Kesinlike katılıyorum. bu da onları farklı mal yapıyor oz zaman. Bu durumda fiyat farkı mal farkının yansıması da olabilir
vakti zamanında “fikri mülkiyet hakları” başlıklı, yazınıza benzer konuda örneklendirilmiş bir yazıyı okumustum.aklıma geldi,bu konu altında paylasmak yanlış olmayacak sanırım.
” Fikri Mülkiyet Hakları
…
fikri mulkiyetten kaynaklanan bir tekelin toplumsal maliyetini bir guncel bir ornekle aciklayalim. ilac endustrisinde en buyuk maliyetler arastirma ve bilimsel gelistirme calismalari icin yapilan harcamalardan olusan sabit maliyetleridir. ilac gelistirildikten sonra ise uretilen ilaclarin marjinal maliyeti cok dusuktur. ayrica uretilen miktar arttikca sabit maliyetten kaynaklanan yuksek ortalama maliyetler de giderek azalir. bu temel iktisadi prensipler, gunumuzde aids hastalarinin kullandiklari ilaclarin afrika’da pek cok hayat kurtarabilmeye olanak saglayabilecek olcude goreceli olarak dusuk maliyetlerle uretilebileceklerini ortaya koyar. ancak buyuk ilac firmalari patent haklarinin getirdigi tekel guclerini kullanarak, bati dunyasindaki gelismis ulkelerden elde edecekleri yuksek karlari hesaba katarak fiyatlari yuksek tutarlar. tekelin yarattigi yapay kitlik fakir afrika ulkelerinin ilaclara erisimini engeller.
su asamada tekellerle ilgili temel iktisat bilgilerine sahip okuyucunun aklina hemen, tekellerin farkli piyasalarda farkli fiyatlar uygulayarak karlarini arttirma egilimleri gelecektir (price discrimination). bu prensip sunu soyluyor. tekeller farkli piyasalarda farkli fiyatlandirma stratejisi uygulayarak, urunu yuksek fiyat odeyebilecek tuketiciye yuksek fiyattan, dusuk fiyat odeyebilecek tuketiciye dusuk fiyattan satmak isterler. aslinda firmanin karini arttiran bu strateji, urunu birim maliyetin uzerindeki bir fiyattan satin almaya hazir tum tuketicilere ulastirarak tekelin toplumsal maliyetini azaltir. lakin fiyat farklilastirmasi prensibi uygulamada zor ve maliyetlidir. bu yuzden urune yuksek fiyat vermeye hazir tuketiciye ulasmakta zorluk cekmeyen tekellerin, urunu dusuk fiyattan satabilecekleri tuketicilere ulasma istekleri zayiftir. ayrica dusuk fiyattan satilan urunler insanlarda bunlari baska piyasalarda yuksek fiyattan satma gudusunu doguracagi, ve bu da diger piyasalardaki yuksek fiyatlari dusurecegi icin fiyat farklilastirmasi prensibi uygulamada islemeyebilir.
kisaca aids ilaclari orneginde ilac sirketlerinin afrika ulkelerine buyuk indirimler yapmamalarinin nedeni bunun diger piyasalarda sirketin elde edecegi karlari azaltacak olmasidir. yoksa gelistirilmis bir ilacin yuksek miktarlarda uretildiginde ortalama birim maliyeti cok dusuktur. aids ilaclari ornegi, fikri mulkiyet haklari yoluyla yaratilan tekellerin yarattigi toplumsal maliyetin oldukca yuksek olabilecegini ortaya koymaktadir.fikri mulkiyet haklariyla yaratilan tekellerin olumsuz sonuclarini ortaya koyan pek cok ornek vardir.
…”
hak falan demişken,kaynak belirtmeden olmaz tabi.
buyrunuz:
http://not-so-dismal-science.blogspot.com/2007/03/fikri-mlkiyet-haklar.html