Nisan 2016 Arşivi

Özgürlük Araştırmaları Derneği’nin regülasyon kurumları ile ilgili raporunun yazarlarından biri de sizsiniz öncelikle bunun kapsamı ve içeriğiyle başlayalım.

Bu çok geniş ve özünde regülasyon otoritelerinin uygulamalarının hukukun üstünlüğü kavramı ile nasıl çelişebileceği üzerine bir çalışma. Ben ve arkadaşlarım bunun rekabet otoritesi ayağını yapıyoruz.

Bu kurumların ilginç bir statüsü var. Bunlar bir yandan kamu kurumları ancak mevcut siyasi iktidardan da “bağımsız” kurumlar. Bütün gelişmiş ülkelerde bu tip kurumlar var. Ancak bütün gelişmiş ülkelerde, bunların hem bağımsızlıkları hem de bir kamu kuruluşu olmaları hasebiyle kamuya hesap verebilirlikleri tartışmalı konulardır. Dolayısıyla bizim projemiz genel olarak bütün bunları kapsıyor. Ben, Fevzi Toksoy ve Ali Ilıcak, çalışmamızda yalnızca Rekabet Kurumu ve bu kurumun soruşturma süreçlerinin şeffaflığı üzerine odaklandık. Ana fikrimiz; bu kurumlar bir kamu kuruluşuysa ve vergilerimizle finanse edilip bizim adımıza piyasayı regüle ediyorlarsa bize bir şekilde hesap vermeleri gerekiyor. Hesap vermenin de en önemli kıstası şeffaflık. Çünkü bunlar şeffaf olmazsa, konuyla ilgili vatandaşlar, teşebbüsler vs. ne yaparsa yasa sınırları içerisinde kalır, ne yaparsa yasa dışına çıkar, yasa dışına çıkarsa ne olur bilemez. Piyasadaki oyuncuların oyunun bütün kurallarını bilmesi lazım. Ayrıca alınan kararların gerecekten kamu yararına sonuçlar doğurup doğurmadığını tartışabilmemiz için kararların şeffaf olması lazım.

Biz de bu acaba böyle işliyor mu? Şeffaflık konusunda Rekabet Kurumu nerede duruyor? Sorunlar nelerdir? Oyunun kuralları ne kadar net? Nerede bulanıklaşıyor? Bu bulanıklıkları ortadan kaldırmak için ne yapabiliriz? Bu soruların cevaplarını inceleyen bir çalışma yaptık.

İncelemenizde hesap verilebilirlikle ilgili yargı kararlarına tâbi olma, yargı denetime açık olma gibi bir şey gördünüz mü?

Aslında bu kurumların her biri aynı zamanda alanlarında birer yargı otoritesi çünkü kendileri karar veriyor ve ceza kesebiliyorlar.

Peki, bu çelişkili bir durum oluşturmuyor mu?

Hayır, özü itibariyle çelişkili değil. Onlar bir otorite ve aslında yürütmeye de bağlı değil. Zaten hepsinin isminde bağımsız yazıyor. En azından kâğıt üzerinde, bu düzenleme kurumların hepsi “bağımsız”. Dolayısıyla siyasi otoriteye bağımlı değiller.

Devamı »