Yayın Performansına Göre Türkiye’nin En İyi İktisatçıları ve İktisat Bölümleri (2006-2011): Etki Faktörü Ağırlıkları ile Bir Değerlendirme
Daha önceki bir yazımızda Türkiye’deki iktisatçıların 2006-2011 yılları arasındaki yayın performanslarını Ritzberger (2008) yarafından hesaplanan dergi ağırlıklarını kullanarak değerlendirmiştik (Bu çalışma için bkz. http://www.homoekonomikus.com/2012/08/yayin-performansina-gore-turkiyenin-en-iyi-iktisatcilari-ve-iktisat-bolumleri-2006-2011-ritzberger-agirliklari-ile-bir-degerlendirme/ ) . Bu yazımızda ise aynı dönem yayınlarını dergilerin etki faktörleri (impact factor) ile ağırlıklandırp bir değerlendirme yapılacak sonuçlar yine bir önceki çalışma (Çokgezen, 2006) ile karşılaştırılacaktır.
Etki faktörü bir derginin belirli bir dönemde altığı aldığı atıfların ilgili donemde dergide yayınlanan makale sayısına bölünmesi ile hesaplanır. Bir değerlendirme kriteri olarak Etki Faktörü’nün etkinliği litertürde sıklıkla tartışılmaktadır. Çalışmalar, etki faktörü hesaplama yönteminin bazı alanların ve bazı tip dergilerin lehine olduğunu ve hatta atıfların dergi editorleri tarafından manipule edildiğini iddia etmektedir. Alternatif değerlendirme yöntemleri sunan tüm çalışmalarda bu tartışmalar yer almaktadır. Bütün bu eksikliklerine rağmen, bu çalışmada etki faktörü aşağıdaki nedenlerle bir değerlendirme kriteri olarak kullanılmıştır:
1- Halihazırda en çok bilinen değerlendirme kriteridir. Birok kuruluş ve akademik çalışma etki faktörünü bir değerlendirme kriteri olarak kullanmaktadır. Akademik dergiler saygınlıklarının göstergesi olarak web sitelerinde etki faktörlerini yayınlamaktadırlar.
2- Diğer değerlendirme kriterlerine göre daha kapsayıcıdır. Örneğin 2011 yılı için 321 adet ekonomi dergisi bir etki faktörüne sahiptir. Bu sayı diğer çalışmalardaki dergi sayılarının çok üzerindedir. Etki Faktörü ile Türk iktisatçıların çabalarınının daha geniş bir kısmını değerlendirmeye alabilmek mümkün olabilmektedir.
3- Diğer değerlendirme kriterleri de mükemmel değildir.