Öngörü hürriyeti
Sakarya Üniversitesi’nde düzenlenen “Deprem Gerçeği ve Toplumsal Bilinçlenme” konulu panelde söz alan Türkiye Jeofizik Kurumu Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan “İstanbul’da depremin eşik yılı 2033’tür. 2040 ile 2050 arası en olası yıldır. En geç de 2075’te deprem olacak” demiş.
Eğer bana ‘deprem uzmanları ile ekonomi uzmanlarının ortak noktası nedir?’ diye sorsalar, ‘öngörü yapma özgürlüğü’ derdim. Ekonomi uzmanına, örneğin, ‘Dolar ne kadar olacak?’ diye sorarlar. Zaten bu sorunun üç tane olası cevabı vardır: İner, çıkar ya da aynı kalır. Ekonomi uzmanı bunlardan birini söyler. Eğer tahmin tutmazsa bahanesi hazırdır: ‘Ben bu tahmini yaparken dikkate aldıklarım dışındaki değişkenlerin sabit olacağını varsaymıştım. Onlar değişti’
Deprem uzmanlarının işi ise daha kolay gözüküyor. Öngörü yapmanın hiçbir maliyeti yok. 2075’te Profesör Ercan’ı ara ki bulasın.
3 Yorum
Tebrik ederim, gerçekten çok güzel bir yorum olmuş. :))
bu konu ile ilgili rowan üniversitesindenprof.dr. ihsan ışık bugün şöyle bir yazı yazmış. değindiği nokta tamda bu nokta.
American Economic Review’deki bir araştırmaya göre, 16 önemli ekonomik mesele arasında ekonomistlerin %90 hemfikir olduğu sadece 3 konu vardır. Bu bir yerde normaldir, çünkü ekonomi bir sosyal bilimdir. Sosyal bilimler, insan davranışını anlamaya ve tahmin etmeye çalışır. Fizik, kimya gibi tabii bilimler ise cansız maddeleri inceler. Bu tür maddeler, doğa kanunlarına tabidir ve tutarlı davranış gösterirler. Bir kibriti çakar ve kuru bir kâğıda tutarsınız, yandığını görürsünüz. Ekonominin konusu insandır. İnsansa hür irade sahibidir ve pek öyle öngörülür hareket etmez. İşkence yaparsınız, bazısı çözülür ve konuşur; bazısı ise ölümüne direnir. Hatta, aynı kişi işkenceye farklı zamanlarda farklı tepki de gösterebilir. Bu yüzden, ekonomi gibi sosyal bilimlerde öngörü yaparken hata payının büyük olması normaldir.
MIT hocası Andrew Lo’nun bir çalışmasına göre, temel bilimlerde 3 temel kanunla madde davranışının %99’unu tahmin edebilirken, finansta, 99 kanunla insan davranışlarının ancak %3’ünü kestirebilirsiniz. Nitekim, IMF’nin bir araştırmasına göre, ekonomistler, 1990’larda peydah eden 60 milli krizin ancak %3’ünü bir yıl öncesinden bilebilmiştir. Tahmin ettikleri krizlerin de, tam şiddetini kestirememişlerdir. Bunun için ekonomistleri idam insafsızlık olur; ekonomi genç bir bilimdir; şu anki bilgi birikimimizle ancak bu kadar biliyoruz.
yazının tamamı
Açıklamayı yapan kişinin direk 42 yıllık bir zaman dilimini ele alması gerçekten çok ilginç olmuş. “Vallahi olacak, 2075’e kadar kesin oldu” tarzı hiçbir bilimsel yanı olmayan bu yorumları ciddiye alan var mıdır acaba?
Son yorumunuz dört dörtlük olmuş..