Türk’ün teknoloji aşkı
Ekonomi için ‘sosyal bilimlerin en gelişmişi’ nitelemesini yapmak yanlış olmaz. Bugün ekonomi derslerinde okuduğumuz kanunlar artık neredeyse fizik kanunları gibi evrensel geçerliliğe sahipler. Örneğin, dünyanın her yerinde ve her zaman para arzı ile enflasyon arasında doğru yönlü bir ilişki var. Çok para basarsanız enflasyon olur. Ya da fiyatlar ile talep edilen miktar ararsında ters yönlü bir ilişki vardır. Yani, fiyatları düşürürseniz talep artar.Yeni açılan teknoloji marketin ilk gününe ilişkin görüntüler basında geniş yer aldı. Bilgisayardan, televizyona birçok elektronik aleti açılış günü yarı fiyatına satacağını günler önceden ilan eden marketin önünde insanlar bir gün önceden sıraya girmişti. Sabah kapı açılınca içeriye hücum eden tüketiciler birbirini ezdi. Olayların daha büyük zarara yol açmaması için polis devreye girdi. Hürriyet gazetesindeki köşesinde bu olayı biraz müstehzi bir üslupla ele alan Yalçın Doğan yazısını şöyle sonlandırıyordu: ‘Benzer indirim AB’nin herhangi bir ülkesinde yapıldığında, böyle manzaralar yok. Neden? Çünkü onlar elektronikten anlamıyor.’ Halbuki aynı gazetenin ekonomi sayfasında aynı marketin Almanya ve Polonya’daki mağazalarının açılışına ilişkin resimler yer almaktaydı. Almanya’daki açılış bizim Cumhuriyet mitingleri kadar kalabalıktı. Polonya’daki açılışta ise mağazanın gün sonunda yerle bir olduğu görülüyordu.Bana kalırsa, tüketici dünyanın her yerinde maldan anlıyor, ekonominin kuralları her yerde aynı işliyor.
Bir yorum
Vallah Yalçın Doğan efendi biraz boş keseden sallamış. Almanya’daki Media-Markt’ı iyi bilirim, her sene özellikle Weinachten(Christmas) zamanında bolca indirim yaparlar. Aynen bizdeki gibi sıraya girenler var. Hatta çok geç bile değil, bu yıl Berlin’de açılan bir mağaza’da izdiham yaşandı ve mağaza Polisler tarafından kapatıldı. Alman Basınında da büyük bir yankı uyandırmıştı.