Kasım 2006 Arşivi

Onurunu Kaybedenler

Türkiye’de geçmişte ‘aydın’ denince akla gazeteciler gelirdi. Ben de ilk gençlik yıllarımda gazetelere ve gazetecilere çok önem atfeder, onları yakından takip ederdim. Hatta çok da özenirdim. Onlar benim (ve çoğu kişinin) gözümde tüpgaz sorununun nasıl hallolacağından, eğitim sorununa kadar her konuda fikri olan âkil adamlar topluluğuydu.

Sonra bir gün tiyatroda Heinrich Böll’ün ‘Katerina Blum’un Çiğnenen Onuru’ başlıklı romanından derlenen oyununu seyrettim. Basın mensuplarına olan sonsuz güvenimi sorgulamama yol açan oyunun hikayesi kısaca şöyleydi: Katherina adında, kendi halinde bir hizmetçinin, bir partide tanıştığı adamın ertesi gün polis tarafından tutuklanmasıyla hayatı değişir. Polis onun Kızıl Tugay mensubu olan banka soyguncusu teröriste yardım ettiğinden şüphelenmektedir. Bir gazeteci bu olaya atlar ve Katherina’nın çevresindeki kişilerle görüşür. Sonuçta ortaya gördüğü değil, halkın hoşuna gideceği bir hikaye çıkartır: Soyguncunun işbirlikçisi, şiddet yanlısı bir komünist.
Devamı »

Seyahat notları…

Biz Türkler’in klasik hastalığıdır. Ne zaman yabancı bir ülkeye gitsek sınırdan girdiğimiz andan itibaren ülke hakkında bir fikir sahibi oluruz. Kalışımızın üçüncü gününde o ülkenin uzmanı kesilir ve iki gün önce geldiğimiz ülke ‘nasıl kurtulur?’ konusunda kafa yormaya başlarız. Fırsat bulursak, görüşlerimizi başkalarıyla paylaşır hatta akıl bile veririz. Geri döndüğümüzde de olumlu konularda ‘Kardeşim, gavur işi çözmüş’, olumsuz konularda ise ‘İnsanın memleketi gibi yok’ gibi tarihe malolacak yorumlarımızı esirgemeyiz.

Geçen hafta bir konferansa katılmak üzere bir grup arkadaşımla birlikte Tiflis ve Bakü’ye gittik. Aslında konferansları genellikle sıkıcı bulurum ve katılmaktan kaçınırım. Bu defa da gitmeden önce konferanstan kaçıp şehirde nasıl gezeceğimin planlarını yapmıştım ama bazı oturumlar o kadar ilgi çekiciydi ki toplantı bittiğinde konferansta tahminimin çok üzerinde zaman geçirdiğimi fark ettim. Aslında bu yazıda orada anlatılanları özetlemek isterdim ama benim tarafımdan yapıldığında bunun çok sıkıcı olacağını tahmin etmek zor değil. Onun yerine seyahatten dönmüş tipik bir Türk vatandaşı olarak geleneği bozmayıp Gürcistan ve Azerbaycan üzerine biraz ahkam keseceğim.
Devamı »