Larry Page ve Sergey Brin isimli iki doktora öğrencisi 1996 yılında bir araştırma projesi yapmaya başladılar. Araştırmada web siteleri arasındaki ilişkileri analiz eden bir arama motorunun o dönem mevcut olan ve sonuçları aranan kelimenin web sitesinde yer alma sayısına göre sıralayan arama motorlarından daha iyi sonuçlar vereceğini ileri sürmekteydiler. Bu sisteme göre çalışan ilk arama motoru öğrencisi oldukları Stanford Üniversitesi’nde kullanılmaya başlandı. 1998 yılında da yasal bir şirket haline dönüştüler. Şirket merkezi bir arkadaşlarının garajıydı. Şirketi adı olan Google, 10100 anlamına gelen ‘googol’ un hatalı yazımından türetilmişti.

Google, yalın, derli toplu ve basit dizaynı sayesinde kısa zamanda internet kullanıcılarının bir numaralı arama motoru haline geldi. Artan kullanıma paralel olarak Google 2000 yılından itibaren arama kelimeleri ile ilişkili reklamlar almaya başladı. Reklam verenler şirkete sadece verdikleri reklamın üzerine tıklandıkça para ödedikleri için bu çok etkin bir reklam hizmetiydi. Bu reklam sistemini kendisi icat etmemiş olsa da Google reklam gelirlerini sistemi icat edenlerden bile hızla arttırdı.

Bugün Google yüzde 54 pazar payıyla (bazıları bunun daha fazla olduğunu iddia etmektedir) en fazla kullanılan arama motorudur. Bunun yanında bugün Google internet kullanıcılarına bedava web mail (Gmail), SMS (Google SMS), anında mesaj ve sesli görüşme (Google Talk) gibi birçok hizmet vermektedir. Yaklaşık 10 sene önce bir garajda başlatılan şirkette bugün 8 bin kişi çalışmaktadır. Şirketin 2005 yılı net gelirleri 1.465 milyar dolara ulaşmıştır. Kurucu ortaklar Sergey Brin ve Larry Page yaklaşık 13 milyar dolarlık servetleri ile dünyanın en zengin 26 ve 27. kişileridirler.

* * *

2005 yılı Şubat ayında Chad Hurkey, Steve Chen ve Jawed Karim adlı üç kafadar ‘YouTube.com’ isimli video paylaşım sitesini kurdular. Başlangıçta işler biraz ağır gitti. Site ücretsiz olduğu için çalışmak için yeterli motivasyonları yoktu. 2005 Kasım ayında bazı yatırımcılar bu projeye para koyunca şirket hızla büyüdü. Kısa zamanda en hızlı büyüyen ve en popüler web sitelerinden biri oldu. Siteyi bugün ayda yaklaşık 20 milyon kişi ziyaret ediyor, 100 milyon video seyrediliyor ve siteye her gün 65000 video yükleniyor.

Artan popülerliğine paralel olarak film, TV ve müzik şirketleri YouTube’u iyi bir reklam alanı olarak görmeye başladılar. Mart 2006’da reklam almaya başlayan şirketin aylık reklam gelirleri milyon dolarla ifade edilmeye başlandı. Büyük şirketler YouTube’un peşine düştüler. Sonunda geçtiğimiz hafta YouTube 1.65 milyar dolara Google tarafından satın alındı.

* * *

Güncel olması nedeniyle yukarıda YouTube ve Google’dan bahsettik ama bilgi çağının zenginleri sadece onlar değil. Microsoft’un kurucusu Bill Gates Forbes En Zenginler listesine göre dünyanın en zengin adamı sayılıyor. Ortağı Paul Allen 6 sırada. Dell bilgisayarlarının patronu Michael Dell 12. , yazılım şirketi Wipro’nun sahibi Hintli Azim Premji 25. enformasyon teknolojileri şirketi HCL’nin sahibi Hintli Shiv Nadar 168. sıradalar. Bunların hiçbiri de babadan kalma zengin değiller ve PC ve internetin geçmişi düşünüldüğünde ne kadar kısa zamanda zengin olduklarını tahmin de etmek zor değil.

Elektronik ve enformasyon teknolojisindeki (PC ve internet diye de okuyabilirisiniz) gelişmeler diğer birçok şeyi olduğu gibi zenginlik anlayışımızı da değiştiriyor. Artık zengin deyince aklımıza sadece otomobil, konfeksiyon, makine teçhizat vs. üreten fabrikatörler ya da büyük barajlar veya iş merkezleri üreten müteahhitler değil bilgisayarının başında oturan, en azından başlangıçta çok parası hatta bir ofisi dahi olmayan ama dahiyane fikirleri olan genç girişimciler geliyor. Bilgi ve yaratıcılık farkları sermaye farklarının önüne geçiyor ve teknoloji çağının girişimcileri en olumsuz koşullardaki ülkelerden çıkıp dünyanın en zenginleri listesine girebiliyor.

Bir yorum

  1. Cengizhan - 26 Oca 2008 - 2:07 am

    ÇOK GÜZEL ŞEYLER YAZDIKLARI İÇİN TEŞEKKÜRLER

Yorum yapın