Bir önceki yazımda aktardığım Transparency International’ın yolsuzluk raporundan sonra bu konuya dönmeye niyetim yoktu ama geçtiğimiz hafta Kapıkule Gümrük Kapısı’nda yaşanan rüşvet skandalı üzerine, yolsuzluk konusunu bir kez daha ele almaya karar verdim. Çünkü yolsuzluğu toplumsal refahın önündeki en önemli engellerden biri olarak görüyorum ve yolsuzluğu makul seviyelere çekebildiğimiz takdirde, Türkiye’nin ekonomik potansiyelini daha iyi değerlendirebileceğini düşünüyorum.
Yolsuzluğu azaltmak mümkün mü? Benim bu soruya cevabım “evet”. Bir ülkedeki yolsuzluk seviyesi, yolsuzluk fırsatları ve yolsuzluğa bulaşmanın maliyeti ile ilgilidir. Yolsuzluk fırsatları (getirileri) ne kadar fazla, maliyetler ne kadar düşük ise yolsuzluk seviyesi o kadar yüksek olur. Dolayısıyla yolsuzlukla mücadelede yapılması gereken fırsatları azaltıp, yolsuzluğa bulaşmanın maliyetini arttırmaktır.
Devamı »
9 Aralık’ın ‘Uluslararası Yolsuzlukla Mücadele Günü’ olduğunu biliyor muydunuz? Doğrusu ben de geçen haftaya kadar bilmiyordum. Ancak uluslararası camianın uzun zamandır kararlı bir şekilde yolsuzluk konusunun üzerine gittiğini biliyorum. Çünkü yoksulluk, modern dünyanın önündeki en önemli tehdit ve yolsuzluk ekonomik kalkınmanın önündeki en önemli engel olarak görülüyor.
Yapılan çalışmalar, yolsuzluğun yaygın olduğu ülkelerde, gelir seviyesinin ve yatırımların düşük, gelir dağılımının bozuk olduğunu gösteriyor. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere bir çok uluslararası kuruluş tüm dünyada, özellikle de yolsuzluğun yaygın olarak görüldüğü gelişmekte olan ülkelerde yolsuzluğun önüne geçmeye çalışıyor.
Devamı »
Meclis geçen hafta ondört yeni üniversite açılması kararını onayladı. Bu yasa, teklifinden itibaren kamuoyunda hararetle tartışıldı. Hükümet, velilerden gelen talepleri değerlendirdiklerini iddia ederken, yeni üniversitelerin açılmasına karşı olanlar ise yeni üniversitelerin yeterli teknik ve insan altyapısına sahip olmadığını, hükümetin amacının yeni üniversitelerde egemenlik kurma çabası olduğunu iddia ediyorlar.
Hükümetin gerçek amacı nedir bilemem ama ben bu yeni üniversitelerin açılması konusunda bir halk desteği olduğuna inanıyorum. Veliler, çocuklarının üniversiteye gitme şanslarını arttıracak her türlü çabayı kayıtsız şartsız destekliyorlar. Peki, daha çok kişinin üniversiteye gitme imkanına kavuşması ile herkes daha iyi yaşam koşullarına erişebiliyor mu? Bu soruya olumlu cevap vermek mümkün değil. Bu konuda ekonominin en basit kuralı işliyor. Talebi sabitken arzı artan bir malın (üniversite mezunu) değeri düşüyor.
Devamı »